Ingilizce dilinin bir dunya dili oldugu hepimizce asikar. Ve bu yuzyilda ingilizce bilmemek bizim icin buyuk bir eksikliktir. Basit bir şekilde izah edecek olursak,bir kimse teknolojik aletler ve sosyal medya kullanırken dahi ingilizceyi biliyor olması gerekmektedir. Bu sebepten dolayi ingilizce ogrenmek artik kacinilmaz hale gelmistir. Avrupa ulkeleri, afrika ulkeleri ve uzak dogu ulkeleri ingilizce konusunda ileriyken Turkiye’de hala neden Ingilizce ogrenmek ve akici bir sekilde konusmakta zorlaniyoruz?
Şimdi bu sorunun cevabını açıklamaya çalışacağım.
Ozellikle Hollanda’da dogmus ve buyumus biri olarak dil egitimi ile ilgili farklılıklardan bahsetmek istiyorum.Hollandaca; Almanca ve Ingilizce dilleri ile kardes dildir. Bu dillerin kokenleri de aynidir. German dillerine ya da daha iyi bilinen şekliyle Hint- Avrupa dil ailesine aittir. Bu sebepten bircok kelimenin kökü hemen hemen aynıdır ve bundan dolayı öğrenmesi ve telaffuzu daha kolaydir. Örnegin Türkçe ile Azerbaycan Türkçesinin yakınlığını düşünebilirsin.
Sosyal Çevre:
Bunun yanı sıra sosyal çevre dil öğrenme konusunda çok önemli etkiye sahiptir. Örneğin, Hollandada alt komşunun Fransız, karşı komşunun Alman ve üst komşunun Amerikalı olması çok olağan bir durumdur ve bu sebepten onlarla iletişim kurabilmek için ortak bir dilde buluşmak çok önemlidir.
*Aktivite Zamanı:
- Müzik kültürüne baktığımız zaman Hollandada insanlar cocukluk dönemlerinden başlayarak ingilizce şarkılar dinleyerek büyürler.
- Avrupalı insanlar jeo-politik konum olarak Avrupa’nın göbeğinde bulunduklarından trenle hatta bisikletle farklı ülkelere kolayca seyahat edebillirler.Dil öğrenmede yaşanılan yerin de önemli olduğunu söyleyebiliriz.
- Ingilterede eğitim kampları bulunmaktadır.Bir Hollandalı öğrenci kolay bir şekilde İngiltereye gidip, dilini geliştirmek için bir ailenin yanında konaklayabilir.
*Okulda:
Okullarda verilen eğitime baktığımızda Turkiye ile Hollanda arasındaki farkları görebiliriz.
Türkiye’de egitim gramer ağırlıklı iken Hollanda’da genellikle konusma ağırlıklıdır. *Ilkokulda dinleme ve konusma becerileri ön plandadır, örnegin oyunlar,drama ve şarkılar,film izleme etkinlikleri vs.
*Ortaokulda ise 4 temel beceri olan okuma,yazma,dinleme ve konuşma üzerinde haftada 2 saat ciddi şekilde durulmaktadır. Kendimden örnek verecek olursam evde Türkçe, okulda Hollandaca konuşurken izlediğim tüm fimler ve diziler İngilizceydi. Hatta izlediğim bir dizinin ismi hala aklımdadır ”As the world turns”.
Sonuç olarak, sınav odaklı bir eğitim yerine, İngilizce, oyun oynama,şarkı söyleme,şiir okuma ve tiyatro gibi eğlenceli etkinliklerle çok daha zevkli hale getirilerek öğrencilere öğretilmelidir. Böylece yabancı bir dil öğrenmek isteyen birisi bunu dilin kendisini kullanarak başarabilecektir.
Zehra TUNCER KARSLI
ENGLISH IN EUROPE
It’s obvious for all of us that the English language is a world language, and it’s a big deficiency for us if we don’t know or use English in this century. If we explain in a simple way, someone has to know English while using technological tools and social media. For this reason, learning English has become inevitable. While European countries, African countries and Far East countries are advanced in English, why don’t we learn and speak English fluently in Turkey?
Now I am going to explain this question.
First of all, I want to talk about the differences in language education as a person, borne and grown up in the Netherlands. Dutch language is the brother language of English and German languages. The origins of these languages are the same. It belongs to the German language, in other saying Indo-European languages. For this reason, it’s easier to learn and interpret many words because their origins are similar. For example you can think of the proximity of Turkish and Azerbaijani Turkish.
*Social Environment:
Also, your social environment has an important effect on learning language. For example, in the Netherlands it’s very common to see that your lower neighbour is French, the opposite neighbour is German and the upper neighbour is American. So it’s very important to have a common language to communicate with your neighbours.
*Leisure time:
- When we look at the music culture, in the Netherlands the people listen just English songs since their childhood.
- Travelling to different countries by a train or even by a bike is easy for European citizens as they are in the middle of Europe, so geopolitical location is also important for learning a language.
- There are education camps in England. A Netherlander student can easily go to England and stay with an English family for a while to improve his/her English.
*At School:
When we look at the education given at schools we can see the differences between Turkey and the Netherlands.
*There is more grammar education in Turkey but in the Netherlands we can see more speech activities than grammar.
* In primary schools, they give more attention for listening and speaking skills. For example; games, drama, music, films etc.
*And in secondary schools, there is a great attention to the four skills(reading,writing,listening and speaking) of teaching for 2 hours in a week. If I give an example from my life in Netherlands, I spoke Turkish at home and Dutch at school but all the movies and series I watched were in English. I can even remember the name of the serie “As the world turns” for example.
Finally, instead of exam oriented education, English should be taught by doing joyful activities, like playing games, singing songs, reading poetry and drama playing. Thus, someone who wants to learn a foreign language, can achieve this by using language itself.
Zehra TUNCER KARSLI