Kur’an-ı Kerim’in ilk ayeti, Oku emri ile başlar ve nasıl okuyacağımızı öğreterek “Rabbi’nin adıyla oku” diyerek devam eder,
Yüce Allah cc Kuran-ı, insanlara doğru yolu göstermek için göndermiştir. Kuran’ da, Alla(cc)’ın istediği gibi iyi, doğru, dürüst insan olmanın yolları anlatılmaktadır. Kur’an-ı okuyup anlayan insan, onda en doğru inanış esaslarını, en güzel ahlak kurallarını ve dinin en temel kural ve ilkelerini bulabilmektedir. Bunun için, Kuran’ı okuyup anlamak çok gerekli ve faydalıdır.
İnsan, Kur’an-ı Kerim’i okur, Allah’ın cc emrettiklerini yapar, yasaklarından kaçınırsa hem dünyada, hem de ahirette mutlu olur..
Kur’an-ı Kerim bizim hayat kaynağımızdır. Biz müslümanlar bunu çok iyi bilmeli ve idrak etmeli ,gereğince yaşayarak Kur’an-ı Kerimi tatbik etmeliyiz.
Kur’an’da, Yüce Allah’ın buyruk ve yasakları, bize dünya ve ahiret mutluluğunu kazandıracak eşsiz bilgiler ve altın öğütler vardır.
“Gerçekten bu Kur’an en doğru olan yola götürür ve iyi işler yapan müminler için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler.”(İSRA 9)
Kur’an, hayatı en doğru ve en güzel biçimde yaşamamız için biz insanoğluna sunulmuş kullanma kılavuzu ve şifa kaynağıdır. O’na inanmadan, sımsıkı sarılmadan hayatın anlamı tam anlaşılamaz. Bize verilen her türlü nimet ve imkanı en uygun ve en verimli tarzda, ancak Kur’an’ın rehberliği sayesinde kullanabiliriz.
Kur’an, insanlara yaratanını tanıtır. İnsanları ve bütün varlıkları yaratan Allah’tır. Allah cc, birdir, tektir, eşi ve benzeri yoktur. Yaratılmışlara benzemez. Diridir. Her şeyi görür, işitir ve bilir. Kur’an, insanlara insanı tanıtır. İnsanın yaratılışını, bedensel ve ruhsal özelliklerini, niçin yaratıldığını, nereden geldiğini ve sonunun ne olacağını, öbür dünyayı açıklar ve aydınlatır. Kur’an, insanlara görevlerini hatırlatır. Allah’a, Peygamberine, kendisine, eşine, ana-babasına, çocuklarına, akrabalarına, komşularına, çevresine, topluma ve bütün insanlara karşı olan görevlerini açıklar.
Bizler yaşayan Kur’an olmalı, Kur’an ve sünneti seniyye ile hayatımızı hizaya sokmalıyız, Kur’an-ı Kerim’in okunması çok önemlidir ancak, okuduğumuzu anlamak ve anladığımızı yaşamaktır aslolan.
Kur’an-ı Kerim , Allah (cc) ’a tazimden sonra insana hoşgörü, dostluk ve kardeşliği, insani ilişkileri, sevgi, saygı, yardımlaşma ve istikrarı sağlayacak, fert ve toplum planında pek çok ahlaki ve sosyal problemin hak ve adalet çerçevesinde çözülmesine ışık tutar.
Rabbimiz bu hakikatleri, şu âyet-i kerîmeler ile ifade etmekte ve daha bir çok ayette insanların nasıl davranması gerektiğini bizlere öğretmektedir.
Kur’an-a göre Müminler Dürüst kimselerdir. “O hâlde seninle beraber tövbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol…” (Hud, 11/112.)
Kur’an-a göre Müminler Tevazu sahibidir; alçak gönüllüdür, insanlara karşı kibirli ve gururlu olmaz, büyüklenmez.
Kur’an-a göre Müminler Sabırlıdır; başa gelen sıkıntılardan dolayı Allah’tan başka kimseye şikâyetçi olmaz, yakınmaz, sızlanmaz; insana ağır gelen ve hoşa gitmeyen şeyler karşısında dayanma gücü gösterir. Kur’an’da müminlere ısrarla sabırlı olmaları emredilmiştir. (Kehf, 18/28.)
Kur’an-a göre Müminler Hoşgörülüdür; başkalarının kusurlarını görmezlikten gelir, kendisine karşı yapılan hataları affetmeyi bilir, müsamaha gösterir. Çünkü Kur’an; “O takva sahipleri ki bollukta da darlıkta da Allah rızası için harcarlar; öfkelerini yenerler ve insanları affederler. Allah da (böyle) güzel davranışta bulunanları sever.” (Al-i İmran, 3/134.)
Kur’an-a göre Müminler Cömerttir, cimrilik yapmaz; imkân sahibi olan bir müminin kendisine verilmiş olan bu imkânlardan fakir olan kardeşlerine de verir, Allah’ın rızasını kazanmak ve kalplerindeki cömertliği kuvvetlendirmek için mallarını hayır yolunda harcayanların durumu, bir tepede kurulmuş güzel bir bahçeye benzer ki üzerine bol yağmur yağmış da iki kat ürün vermiştir. Bol yağmur yağmasa bile bir çiseleme düşer (de yine ürün verir). Allah, yaptıklarınızı görmektedir.” (Bakara, 2/265.)
Kur’an-a göre Müminler İffetlidir; haramdan uzak durur, helâl ve güzel olmayan söz ve davranışlardan sakınır.Kur’an’da iffetli davrananlar övülmektedir. (Bakara, 2/273.)
Kur’an-a göre Müminler Adildir; daima hakkın ve haklının yanında yer alır, kimseye haksızlık yapmaz, başkalarına haksızlık yapılmasına da göz yummaz. Yüce Allah’ın: “Ey iman edenler! Adaleti titizlikle ayakta tutan, kendiniz, ana babanız ve akrabanız aleyhinde de olsa Allah için şahitlik eden kimseler olun…” (Nisa, 4/135.)
Kur’an-a göre Müminler Merhametlidir; acır, esirger, korur, bağışlar. Yüce Allah Kur’an’da Hz. Peygamber’in “müminlere karşı çok şefkatli ve merhametli” (Tevbe, 9/128.) olduğu gibi “müminlerin de birbirlerine karşı merhametli” (Fetih, 48/29.) olduklarını bildirir. Eşler arasına sevgi ve merhamet duygularını yerleştirdiği gibi (Rum, 30/21.) çocuklara da anne babalarına karşı merhamet duygularıyla yaklaşmalarını emreder. (İsra, 17/24.)
Allah’ın hidayet rehberi olarak gönderdiği Kur’an-ı Kerim adeta ölüler için mezarlıklarda okunacak bir kitap haline getirmememiz gerektiği hakikatini, Milli Şairimiz Mehmet Akif ERSOY şiirleriyle şu şekilde izah etmiştir.
“İbret olmaz bize, her gün okuruz ezber de!
Yoksa, bir maksad aranmaz mı bu ayetlerde?
Lafzı muhkem yalınız, anlaşılan, Kur’an’ın:
Çünkü kaydında değil, hiç birimiz mananın
Ya açar nazm-ı Celil’in,bakarız yaprağına;
Yahud üfler geçeriz bir ölünün toprağına
İnmemiştir hele Kur’an, bunu hakkıyle bilin,
Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için!”
Yüce kitabımız ve Hayat kaynağımız Kur’an-ı Kerim ölüler ve mezarlıklar kitabı muamelesi görmemeli, ölüler için rahmet, mağfirete vesile olması için okunan ayeti kerimeler, okuyanları ve dinleyenlerin ölüm hakikatini anlaması, ölümden sonraki ahiret hayatı için Kur’an ışığında hayatımıza çeki düzen vermelidir.
Peygamberimiz “Size iki şey bırakıyorum; onlara sahip çıktığınız zaman asla şaşırmayacaksınız . Bunlar Allah’ın Kur’an-ı ve Benim Sünnetimdir.(Muvatta , Kader 46) buyurmuştur.
Kur’an-ı Kerimin nuru ile aydınlanmak, O’na uyarak yaşamakla mümkündür.
Zehra EROĞLU
Değerler Eğitimi Öğretmeni