“Tavuk neden yoldan geçti? -İngilizceyi akıcı konuşmak için.” (“Why did the chicken cross the road? -To speak English fluently.”) İngilizcede bulunan bu şakanın aslı böyle değil. Ama gerçek yanıtı “Diğer tarafa geçmek için.”dir. (“To get to other side.”) Bu şaka İngilizcede bulunan en iyi şakalardan biridir. Bu şaka çok komik olmamasının yanı sıra sizi yüksek sesle güldürmeyebilir de. Ama anlarsanız, yerli gibi konuşmaya yakınsınız demektir.
Şakaları anlamak, kelimeleri anlamaktan daha fazlasını ifade eder. Hatta, kültürü edindiğiniz anlamına gelir. Herkes iyi bir şakayı sever. Yine de farklı mizah türleri vardır ve her şaka sizi güldürmez. Farklı zevkler, kültürler ve popüler kültür referansları mizahın anlaşılmasını zorlaştırabilir.
Aşağıda sizi güldürebilecek birkaç tür İngiliz mizahını görebilirsiniz.
Durum Komedileri / Sitcoms
Muhtemelen daha önce bir durum komedisi izlemişsinizdir. “Sitcom” kelimesi aslında iki kelimenin birleşimidir: situation comedy – durum komedisi. Her komik bir şey söylendiğinde veya yapıldığında bir sitcom’u kahkaha sesinden tanıyabilirsiniz. Bunlar, karakterleri paylaşılan bir ortamda (bir ev, bir ofis) gösterir ve karşılaştıkları günlük durumlara mizah katar. Bilebileceğiniz popüler sitcom örnekleri arasında “Friends”, “How I Met Your Mother” ve “That 70s Show” sayılabilir.
Ek olarak, pek çok farklı türde mizah içeren pek çok sitcom vardır, bu nedenle keyif alabileceğiniz ve anlayabileceğiniz bir tür mizah bulmak kolaydır. Durum komedisi izlemek, İngilizceyi mizah yoluyla öğrenmenin harika bir yoludur çünkü bunlar genellikle gerçek, günlük durumları ve konuşmaları gösterir. Bu ortak yaşam anlarına mizah katarlar ve bazen onları farklı bir açıdan görmemize yardımcı olurlar. Çoğu sitcom’un en altında, karakterler arasındaki etkileşim ve kişiliklerinin dünyayla nasıl başa çıktığı vardır.
Sitcom’lar ayrıca kahkahalar sayesinde şakaların nerede olduğuna dair ipuçları da verir. Kahkaha duyuyorsanız ancak neden olduğundan emin değilseniz, komik bir şeyi kaçırmış olabilirsiniz! Sitcom’lardaki karakterler de genellikle hızlı konuşurlar, bu yüzden devam etmekte sorun yaşıyorsanız, onları birkaç kez zor bir bölümü izleyebileceğiniz veya altyazıları açabileceğiniz çevrimiçi bir yayın hizmetinde izlemeye çalışın.
Stand-up Komedisi
Bir komedyen, bir izleyicinin önünde ayağa kalkar (veya bazen oturur) ve şakalar söyler. Genellikle bu şakalar bir arkadaşınıza söyleyeceğiniz türden şakalardır. Stand-up komedyenleri ilişkiler ve günlük şeyler hakkında yorum yapar.
Stand-up komedisi ve durum komedisi birbirine çok benzer iki yapıdır: Her ikisinin de seyirci önünde onları güldürmek için performans sergileyen oyuncuları var. Çoğu zaman, stand-up komedisi durum komedilerinden daha kasıtlı (daha yavaş ve daha düşünceli). Komedyenler kelimelerini dikkatlice seçerler ve çok fazla bilgi içeren şakalarına öncülük ederler, hızı kullanarak (ne kadar hızlı veya yavaş konuşurlar) ve hatta materyallerini daha eğlenceli hale getirmek için duraklarlar.
Birçok stand-up komedyeni, ortak olan şeyleri alıp onlara farklı bir şekilde bakar, bu da onu daha da komik hale getirir. Bunlar muhtemelen günlük yaşamınızda başınıza gelen şeyler veya fark ettiğiniz küçük şeylerdir.
Hatta kendi stand-up komedinizi bile yazabilirsiniz! Her gün yaptığınız bir şeyi, son zamanlarda yaşadığınız bir deneyimi veya çok önemsediğiniz bir şeyi düşünün. Alışveriş, temizlik, çocuk sahibi olma, yeni bir telefon satın alma, kediler olabilir — diğer insanların da paylaştığı ve anladığı bir şey olduğu sürece her şey işe yarayacaktır.
İyi bir stand-up şakasında, seyirciye neyin geleceğine dair bir ipucu verdiğinizde birkaç cümle “kurgu” var olur. Daha sonra son cümle, şakanın komik kısmı olan, insanları güldüren kısmı olan “yumruk cümlesini” verir. Konunuza farklı bir açıdan bakmaya çalışın veya konu hakkında güçlü bir tepki alın.
Anekdotlar
Stand-up komedyenler bazen anekdotlara, başlarına gelen şeylerin kişisel hikayelerine veya tanıdıkları birine güvenirler. Hepimizin başımıza gelen şeyler hakkında komik hikayeleri var. Şimdiye kadar bu olayları anlatmakta başarılı olmuş olabilirsiniz –ki aslında bunlar insanları güldürdükleri için paylaşmayı sevdiğiniz hikayelerdir. Gerçekleştiklerinde komik olmayabilirler, ancak bir süre sonra geriye dönüp bakmak onu eğlenceli hale getirir. Anekdotlar, dinleyiciyi hikayeye dahil etmeye yardımcı olmak için genellikle şimdiki zamanda anlatılır. YouTube’da “Jimmy Fallon Başrollü The Tonight Show” ve “The Late Show with Stephen Colbert” gibi birçok gece şovunun bölümlerini bulabilirsiniz.
Kendinize ait komik bir anekdot düşünün. İngilizce söyleyebilir misiniz? Bilmediğin kelimelere bak, böylece olayı kendi anadilinizde anlattığın şekilde anlatabilirsiniz. İşte bu da bir buluşmada paylaşacak harika bir hikayeniz var olduğu anlamına gelir.
Kelime oyunları
Kelime oyunları, kelimelerin farklı anlamları ve sesleriyle oynanan şakalardır. Örneğin, bir şaka komiktir, ancak kelime oyunu olan bir şaka “kinayeli” olabilir. Çoğu zaman kelime oyunlarına “sızlananlar” denir, çünkü sizi güldürmek yerine şakanın ne kadar korkunç olduğu konusunda sızlanmanıza neden olurlar. Kelime oyunu kullanan bir şaka örneği:
“How do you count cows? With a cowculator ! (İnekleri nasıl sayarsınız? Bir inek makinesiyle!)” Elbette, bu şakada telaffuz benzerliğinden kaynaklanan bir durum var. Yani, hesap makinesinin ilk hecesi, inek kelimesinin hece boyutunda neredeyse aynı telaffuza sahiptir. Bu her iki kelimenin telaffuzu şu şekildedir; calculator: /ˈkælkjuleɪtə(r)/ ve cow: /kaʊ/
Bir başka örnek olarak karşınızda “the Laugh Factory”den bir tane daha:
“A teacher asked her students to use the word “beans” in a sentence. “My father grows beans,” said one girl. “My mother cooks beans,” said a boy. A third student spoke up, “We are all human beans- human beings.” (Bir öğretmen, öğrencilerinden bir cümlede “fasulye” kelimesini kullanmalarını ister. Bir kız, “Babam fasulye yetiştiriyor” der. Başka bir çocuk ise “Annem fasulye pişiriyor” der. Üçüncü bir öğrenci, “Hepimiz insanoğluyuz” der.) Bu şakadaki kelime oyunu, yüksek sesle söylediğinizde kulağa benzer gelen “fasulye” ve insan “oğlu–varlığı” sözcükleriyle oynamaktır. Bu her iki kelimenin telaffuzu şu şekildedir; bean: /bin/ ve being: /ˈbiːɪŋ/
Kelime oyunlarını kullanabilir veya kendi kelime oyunları yapan şakaları anlayabiliyorsanız bu, İngilizce kelime bilgini gerçekten bildiğiniz anlamına gelir. Kelimelerle oynamak için birçok kelimeyi anlamanız ve bilmeniz gerekir. Kelime oyunları çok eğlenceli olduğundan dolayı onlarla alakalı internette birçok video bulabilirsiniz.
Skeçler
Skeçler, durum komedileri ve stand-up komedileri arasında bir yerdedir. Nasıl mı? Genellikle popüler kültürün parodisini yapmak (veya onunla dalga geçmek) için kullanılan kısa ve komik sahnelerdir. Bazen bir senaryoyu takip ederler, bazen de doğaçlama olurlar, yani aktörler tam orada-sahnede kendi dizelerini oluştururlar.
Birçok skeç, sadece birkaç oyuncunun farklı roller üstlenmesiyle yapılır. Muhtemelen daha önce pek çok skeç görmüşsünüzdür, ancak bunlara İngilizcede ne dendiğini bilmiyor olabilirsiniz. “Skit” olarak adlandırılır. Örneğin, “Saturday Night Live” saçma skeçleriyle ünlüdür (bu kliplerde biraz kaba bir dilin olduğuna izlerseniz lütfen dikkat edin.). Bir başka örnek olarak, “Portlandia” ise yalnızca skeçlerden oluşan bir TV şovudur.
Skeçler genellikle bir konuyu ele alır ve mümkün olduğu kadar uzun süre ortaya çıkararak onu saçma bir şeye dönüştürür. Bunu bir arkadaşla denemek çok eğlenceli olabilir. Bunu bir dahaki sefere bir arkadaşınızla (veya birkaç arkadaşınızla) birlikte İngilizce pratik yapmak istiyorsanız deneyin: Kendi kendinize, doğaçlama skecinizi yapın.
Öncelikle bir yer ve fikirle başlayın, örneğin bir fırtına sırasında otobüs beklemek gibi. Sonra her “aktör” için bir karakter seçin – yani siz ve arkadaşlarınız. Karakterlerinizi duruma sokun ve konuşmaya başlayın. Nasıl tepki verdiklerini görün. Nihayetinde, kendinizin ne kadar yaratıcı ve eğlenceli olduğunuza şaşırabilirsiniz.
Söyleyecek bir şeyler bulmakta güçlük çekiyorsanız, “her cümlenin bir soru olması gerekir” veya “her cümleye F gibi bir harfle başlayın” gibi bazı temel kurallar ekleyebilirsiniz. Bakalım, ne kadar dayanabileceksiniz? Çok güldüğünüz için muhtemelen durmanız gerekecek.
Mizah ve kahkaha her yerdedir. Dünyaya nasıl bakacağımızı bilirsek her şey komik olabilir. Şakalarla İngilizce öğrenerek çalışmalarınıza biraz kahkaha ekleyin. Sonunda fark edeceksiniz ki sözlü İngilizce ile pratik yapacak ve kültür hakkında da biraz bilgi edineceksiniz.
AYŞENUR ADIGÜZEL
FUNNY ENGLISH THROUGH 5 METHODS OF HUMOUR
“Why did the chicken cross the road? -To speak English fluently.” In fact, It is not how the joke goes on but actual response is “to get other side!”. This joke is one of the best known jokes in English. It may not make you laugh out loud. It is also not very funny. If you least understand it, then you’re closer to speaking like a native.
Understanding jokes has more meaning than the words. It also means you get the culture. Actually, that is a big deal. While everyone loves a good joke, there are different kinds of humour. However, not every joke will make you laugh. Different cultures, tastes and pop culture references might make humour difficult to understand.
There are a few types of English humour that might make you laugh below.
Sitcoms
The word sitcom is actually the combination of two words. You have probably watched a sitcom before. You can recognize a show whether it is a sitcom or not by regarding the sound of laughter every time something funny is said or done.
Sitcoms reveal the characters in a shared environment such as a home, or an Office. They put humour into the everyday situations characters encounter. You may know some popular examples of sitcoms as “Friends”, “How I Met Your Mother”, “That 70s Show”.
It is easy to find a kind of humour that you can enjoy and understand because there are many sitcoms with many different kinds of humour. Watching sitcoms is a great way to learn English through humour since they often show real situations and conversations. They add humour to common life moments. They also help us to see these moments from a different point of view. At the very bottom of sitcoms, there are generally the interaction between the characters and how characters’ personalities deal with the world.
Thanks to laughter, sitcoms also give hints about where the joke. When you do not heard laughter, you might have missed something funny. Also, characters on sitcoms often speak fast. If you have problems with keeping up, please try to watch sitcoms online platforms where you can watch a difficult part a few times by turning on its subtitles.
Stand-up Comedy
A comedian stands up (sometimes sits) in front of audience and tell some jokes. These jokes are the jokes that you would tell your friends. Comedians make comments about details of everyday such as relationships.
Actually, stand-up comedies and sitcoms are very similar. They are both performed in front of audiences in order to make them laugh. Mostly, stand-up shows are more deliberate (slower and more thoughtful) than sitcoms. Generally, comedians try to choose their words carefully and lead up to their jokes with lots of information by using pacing and by even pausing to make their materials funnier.
Most of the stand-up comedians take things that they talked about are common and they try to look at them in a different way which makes them funnier. These common details are the parts of your daily lives, or about little things that you have noticed.
Beside all the things, you can write your own stand-up comedies! Firstly, try to think of something that you do every day, any experiences you have recently had or something you care a lot about. It may be shopping, cleaning, buying a new phone, cats or having a baby- anything works on condition that it is something other people share and understand.
Comedians give some clues about what is next. It means that a good stand-up show has a few sentences of “set up”. Then, the last sentence is the “punch line” which is the funniest part of the jokes makes people laugh. Lastly, try to look at your details from a different perspective or test yourself whether you have a strong reaction about it or not.
Anecdotes
Stand-up comedians sometimes talk about their anecdotes which are personal stories of they experienced before. We might have funny stories that we experienced. You might have even gotten good at telling these stories until now—they’re stories you love sharing because of making people laugh. They might not have been funny when they were happening. When you look back on it after some time, it seems amusing.
Anecdotes are generally told in the present simple tense in order to help the audiences to put themselves in the story. You can find many sections for many late night shows like “The Tonight Show Starring Jimmy Fallon” and “The Late Show with Stephen Colbert” on YouTube platform.
Think of a funny anecdote by yourself. Can you say it in English? Look any words you don’t know up, so you can tell the story the way in your main language. Now, you have a great story to share at any gathering.
Puns
Puns are jokes that play with the different meanings and sounds of words. For instance, a joke is funny but a joke that has a pun might be “punny.” Most of the time, puns are called “groaners,” because instead of making you laugh they make you groan by thinking how terrible the joke is. Some jokes are so bad that they are good in deed. Oh, God!
Here’s one example of a joke that uses a pun: “How do you count cows? With a cowculator!” Of course, you should say calculator, but since the word “cow” can sound like the “cal” part of “calculator,” it turns into a joke. By regarding the sounds of the “cowculator”, you can easily remember the word “calculator”. (calculator: /ˈkælkjuleɪtə(r)/ and cow: /kaʊ/ )
Here’s another example of the puns from “The Laugh Factory”: A teacher asked her students to use the word “beans” in a sentence. “My father grows beans,” said one girl. “My mother cooks beans,” said a boy. A third student spoke up, “We are all human beans.” The pun in this joke is playing with the words “bean” and human “being,” which their sounds are similar when you say them out loud. (bean: /bin/ and being: /ˈbiːɪŋ/ )
If you can understand jokes which are including lots of puns or make your own puns, that means you really know your English vocabulary! To play with words, you need to understand and know plenty of words. Since puns are so much fun, you can find many videos on the Internet with them.
Skits
Skits stands in somewhere which is just between sitcoms and stand-up comedy are. So, how is it possible? They are consisted of some short funny scenes which are usually used to parody (or make fun of) of popular culture. Sometimes they follow any scripts, and sometimes they may be ad-libbed, meaning that the actors make up the lines right there- on stage.
Many skits are done with just a few actors taking on different roles. You’ve probably seen many skits before, even in your culture, but you just didn’t know what they were called in English! It is called as Skits. “Saturday Night Live” can be one of the well-known examples among skits in English. This show is famous for its ridiculous skits (please, watch out for some crude language in these clips!). As another example, “Portlandia” is an entire TV show which is made up just of skits.
Skits are usually about one topic and draw them out as long as possible, turning it into something ridiculous. Skits might be very funny to do with a friend! So, you can try this next time when you are with a friend (or a few friends) and you want to practice English: Make your ad-libbed skit by yourself!
Firstly, start with a setting or a place and an idea. For instance, you just wait for a bus during a storm. Then, choose a character for each of the “actors” such as you and your friend(s). Put your characters into the situation and start just talking. Finally, you can see how they react. At the end of the skit, you may be surprised for how creative and funny you are.
If you have problems with coming up with things to say, you can add your comedies some basic rules, like “every sentence needs to be a question” or “start every sentence with one letter like F.” If you add some basic rules to your puns or your comedies, you can easily see how long you can keep it up. You’ll probably need to stop because you’ll be laughing too much!
Humour and laughter are all around us. They are everywhere. If we know how to look at and how to see the world, everything seems us as funny. Add some laughter into your studies by learning English with jokes. If you manage to do this, you will be getting practice with spoken English. Also, It means that you learn a little about the English culture.
AYŞENUR ADIGÜZEL