AFL

Oyun ve İngilizce

Oyun, çocuğun kendi kendine öğrenmesini sağlayan, kendini ifade etmesini ve yeteneklerini keşfetmesini sağlayan bir tür etkinliktir. Çocuk oyun sayesinde birçok bilgi ve beceri edinir. Çünkü oyun çocuğun dünyasıdır, dünyayı oyunla tanır ve algılar. Aynı zamanda oyun çocuğun iletişim aracıdır. Dil gelişiminin desteklenmesinde oyunun önemi büyüktür.

Peki, oyunun dil öğrenimindeki etkisi nasıldır?

Yabancı dil öğrenimi açısından baktığımızda çocuk her duyduğu dili öğrenme kapasitesine sahiptir. Fakat çevresel faktörler nedeniyle çocuk maruz kaldığı dili edinebilmektedir. “Critical period” dediğimiz 0-6 yaş dönemi çocuklar için en önemli zaman dilimidir. Özellikle 3-6 yaş arası dil ediniminin en hızlı ve en verimli şekilde gerçekleştiği dönemdir. Aynı zamanda bu dönem çocuğun oyun çağıdır. İşte tam da burada yabancı dil öğrenimini oyunla birleştirerek çocuğa kazandırabiliriz.

Bu oyun çağı döneminde çocuk en çok ailesiyle vakit geçirir. Çocuğun oyun arkadaşları anne ve babasıdır. Bu dönemi kaliteli ve verimli hale getirmekte biz anne ve babalara büyük görevler düşmektedir.

Yabancı dili oyunlaştırarak öğretmek ne kadar kolay?

3-6 yaş grubunda oyunun etkisi çok büyük olduğu gibi ilkokul dönemindeki 6-9 yaş grubunda da oyunun katkısı büyüktür. Herhangi bir kazanımı vermek istiyorsak bunu çocuğun ilgi ve alakasına göre uyarlayarak, oyunlaştırarak sunabiliriz. Böylelikle edinilen kazanımı daha keyifli, cazip ve etkili hale getirebiliriz.

İngilizceyi oyunlarla okul öncesi dönemde ve okul dışında aile hayatımızda bir aktiviteye yer verir gibi zaman ayırmamız gerekir. Her türlü oyunu İngilizceye kolaylıkla uyarlayabiliriz. Bu etkinliklerin sonucunda tabi ki karşımızda çift dilli bir çocuk bekleyemeyiz ama İngilizceyi hayatlarına küçük dokunuşlarla dahil edebiliriz.

Peki, ne tür oyunlar oynayabiliriz?

Öncelikle günlük oynanan oyunlar gibi İngilizceyi oyunlaştırarak rutin hale getirmeliyiz ki çocuk başka bir dile aşina olabilsin. Basit komutları, cümle kalıplarını, yeni kelimeleri, keyifli çocuk şarkılarını, günlük konuşma dilini oyunlarla öğretebiliriz.

*Oyun denince akla ilk gelen oyuncaklar oluyor. O halde oyuncaklar üzerinden basit bir dille İngilizceye uyarlayarak oyuncak kavramlarını verebiliriz.

*Pelüş hayvanlar, plastik meyve ve sebzeler, arabalar ile oynarken isimlerini İngilizce söyleyebiliriz.

*Top havuzunda oynarken topları dışarı atarak sayabiliriz. Bu sayede renkleri ve sayıları pekiştirebiliriz. Çocuk farkında olmadan günlük hayatında var olan keyifli bir oyun sayesinde yabancı dil edinmiş olur.

*Oyuncak bebekle oynarken “Haydi, bebeği besleyelim!” yerine İngilizce komut verebiliriz ve oynarken yiyeceklerin isimlerini de kazandırmış oluruz.

*Arabalarla oynarken yine basit komutlar kullanabiliriz. “Dur!”, “Arabayı sür.”, “Devam et.” şeklinde komutları öğretebiliriz.

 

Kısacası günlük hayatta çocuğumuzla vakit geçirirken tüm basit oyunları İngilizceye uyarlayarak daha etkin ve kaliteli zaman geçirmiş oluruz. Çünkü işin içinde oyun olduğu zaman çocuk ne öğrendiğinin farkında olmaz ve çocuk o dili güven ortamı içerisinde keyifli ve bilinçsiz bir şekilde edinir. Oyun esnasında çocuk kendini rahat hissedeceği için öğrenim oldukça kolay, etkili ve kalıcı bir halde gerçekleşmiş olur.

Hayriye ÖZSOY

 

 

GAME and ENGLISH

Game is a kind of activity that provides children with an environment making possible for them to learn on their own and discover their skills while learning to express themselves. A child may acquire a great deal of information and skills with the help of a game. Game consists the world of a child, a child discovers and perceives realities by making use of the games. Game is also a way of communication for them. Game has a big significance for supporting language development process.

How does a game affect language learning process?

A child has a capacity to learn every single language that s/he hears in terms of language learning. Because of the environmental factors, a child may be able to learn the language that s/he be exposed. So-called “Critical Period” is the most important time zone for 0-6 age group children. Especially 0-3 age group children have the best ability to acquire a language. This period can also be defined as play age. That is to say, we can combine game and language learning and make this process entirely available for children.

At this play age period, children spend most of their time with their family. Parents are the best playmates for children. Therefore, parents have some important duties to make this period efficient and jammy.

How much is it easy to teach a foreign language using games?

Game has a vital importance not only for 3-6 age group but also 6-9 age group children who are at their primary school years. If we want them to acquire any language objective, we can make it come true by adjusting language learning process according to child’s interests or with the use of gamification. Thus, we can make the process more fun, inviting and efficient.

We need to get round to English at the pre-school period and outside the school as if it were a daily activity of our lives. We can easily turn any game into an English learning way. It is absolutely ridiculous to expect a bilingual child with the meagre help of these activities but we can include English in their lives with some tiny touches.

So, what kind of games can we play?

First of all, you need to routinize the process as if you were playing your daily games so that your child may be familiar with another language. We can teach simple commands, sentence patterns, new words, funny kid songs and daily language using games.

* When we say game, toys are the first things that come to our minds. So we can teach toy-relevant conceptions by utilizing a kind of elementary language.

* You can say the English terms of toys, animals, stuffies, plastic fruits or vegetables while you are playing with them.

* You can throw the balls out and count at the same time while you are playing in the ball pool with your child. Thus you can reinforce the numbers and colours. This makes possible for your child to acquire a foreign language unawares with the help of a funny game present in his/her life.

* While you are playing with baby doll you can say “Lets feed the baby” instead of saying this utterance Turkish. By this means, we can also teach the names of food.

* While you are playing with cars, we can use simple commands once again such as ” Stop” or “Drive” or ” Keep going”.

Consequently, we can spend quality time with your child in our daily lives by adapting all simple games to English. When it comes to game, a child doesn’t aware of what s/he learns and that child acquires language with fun and without awareness and keeping away from his/her safety zone. Since the children feel themselves safe during the game, learning takes place easily, efficiently and permanently.

Hayriye ÖZSOY