AREM

Sınava Hazırlanan Veli

Sınav hazırlık süreci günümüzde hemen her insanın yaşadığı oldukça zor bir dönemdir. Öyle ki ortaokul – lise dönemindeki pek çok öğrenci ve velinin rehberlik servisine başvurma nedeni sınav ya da sınavın sebep olduğu olumsuzluklarla ilgilidir. Bu dönemin iyi bir şekilde geçirilmesi için veli üstüne düşün sorumluluklar da vardır.

İlk olarak velilerin bu dönemde göstermiş oldukları yanlış tutumların incelenmesinde fayda var:

  1. Çocuğunun bütün sorumluluklarını yerine getiren, elinden gelse çocuğu yerine sınava girecek olan “Koruyucu Aile” tutumu,
  2. Çocuğunun üstüne gereğinden fazla sorumluluk yükleyen ve çocuğun kendi işlerine vakit ayırmasını engelleyen “Aşırı Yüklenen Aile” tutumu,
  3. Çocuğunun eğitim hayatı ile ilgili bütün detaylara hakim olmak isteyen bunun için çocuğa sürekli sınavla ve sonuçlarla ilgili soru sorup “Sorgulayan ve Yargılayan Aile” tutumu
  4. Sürekli çocuğuna müdahalede bulunan, ona sürekli ders çalışması gerektiğini söyleyen ve onun yerine karar veren “Müdahaleci Aile” tutumu,
  5. Sürekli kaygı içinde olan ve bu kaygılarını çocuğa yansıtan “Kaygılı Aile” tutumu,
  6. Sınav döneminde bütün planları çocuğuna göre yapan, çocuk için steril bir ortam yaratan ve neredeyse yıl içinde misafir dahi kabul etmeyen “Olağanüstü Davranan Aile” tutumu.

Anlaşılacağı üzere yukarıda geçen tutumlar çocuğu başarıya ulaştırmaktan daha çok süreci onun için daha zorlu hale getirmektedir. Bu da öğrencinin kaygısının artması ile sonuçlanabilir.

PEKİ BU DÖNEMDE NASIL DAVRANMALI, NELER YAPMALIYIZ?

Olağanüstü davranmayın: Sınava hazırlık süresince veya sınava kısa bir süre kaldığında bile evdeki düzen ve genel hava “her zamanki gibi” olmalı.

Ergenlik döneminde olduğunu unutmayın: Sınava hazırlık sürecinde ergenlik döneminin en zorlu dönemleri atlatılmış olsa bile unutmayın ki çocuğunuz ergenlik dönemini henüz bitirmedi.

Okursan hem kendini hem de bizi kurtarırsın” türünde kahramanlık rolleri yüklemeyin: Bu öğrencilerin kaldıramayacağı bir sorumluluk olabilir ve bunu kendi üzerinde baskı olarak görebilir.

Huzurlu bir ortam yaratın: Olağan tartışmalar sağlıklı iletişimin de göstergesidir. Ancak tartışmaların huzuru bozacak düzeye gelmemesine özen gösterin.

Ders çalışma davranışını önemseyin: Öğrenci ders çalışırken televizyonun sesini kısmak, daha alçak sesle konuşmaya özen göstermek, onun ders çalışma davranışını önemsemek anlamına gelmektedir.

Anlaşma yapın: Aile bireylerinin yazılı bir anlaşma yapıp uyulacak kuralları esprili bir dille maddeler halinde sıralaması ve imzalaması sorunları çözmede iyi bir yöntem olabilir.

Karşılaştırmalardan uzak durun: Çocuğunuzu sadece kendisiyle karşılaştırmalısınız. Yani önceki başarısı, önceki davranış biçimleriyle şimdiki durumu karşılaştırmak daha olumlu sonuç verecektir. Üstelik çocuğunuzu başkalarıyla karşılaştırdığınız zaman onların da sizi başka anne babalarla karşılaştırma hakkı doğmuş olur.

Fedakarlıkları yüzüne vurmayın: Fedakarlık, anne baba olarak sizin tercihinizdir. Çocuğunuz için yaptıklarınızı sürekli olarak hatırlatmanız kaygılarını artırmaktan başka bir işlev görmeyecektir.

Meli-malı kelimeleri dikkatle kullanmaya özden gösterin:. “En az şu kadar net yapmalısın. Kimya ve biyolojiden full yapmalısın. Başarılı olmalısın. Dikkatli olmalısın. kendini dersine vermelisin. Bu yıl mutlaka kazanmalısın” türünden zorunluluk ifade eden cümleler öğrencinin kaygısının artmasına neden olmaktadır.

Rehberlik servisi ile irtibatta olmaya özen gösterin: Bu dönemde hem çocuğunuz hem de siz gerektiği durumlarda rehberlik servisinden destek alma konusunda istekli olun. Bu, süreci daha iyi yönetmenize yardımcı olacaktır.

Başarı dileklerimle…

Medine BORSA

Anadolu Koleji Lisesi Rehber Öğretmeni