Vefa en güzel şekliyle Efendimizin hayatına anlam katan ve bizlere yol gösteren bir ahlak ilkesidir, insanların insanlığını gösteren temel etkenlerden biridir.
Hz Peygamber (sav)’den ve çocuklara olan vefasından bahsederken kız çocuklarına karşı tutumundan dem vurmadan geçemeyiz. O devirde yaşayan insanların çoğunluğu erkek çocuğu dünyaya geldiğinde gururlanır , kız çocuğu dünyaya geldiğinde dünyası başına yıkılır adeta hüsrana boğulurlardı , kendilerince utanç kaynağı olduğunu düşündükleri bu durumdan kurtulmak için de kız çocuklarını diri diri toprağa gömerlerdi. Böyle bir ortamda Peygamber Efendimiz yaptığı anlaşmalarda dahi kıç çocuklarına dokunulmamasını şart koşuyordu. Öyle ki hiçbir şekilde cinsiyet ayrımı yapılmaması gerektiğini ; Davranışlarında , sözlerinde her zaman vurgulamıştır. Başka bir örnek daha vermek gerekirse Akabe Biatları olarak bilinen sözleşmenin maddelerinde ; şirk koşmayacakları , iftirada bulunmayacakları , zina etmeyecekleri ve çocukları öldürmeyecekleri konularında söz alarak insanların özellikle kız çocuklarına zarar vermelerini engellemeyi amaçlamıştır.
Peygamber Efendimizin çocuklara olan vefa ve sevgi konusunu işlerken torunları Hz Hasan Hz Hüseyin’den söz etmeden geçmemiz olmazdı. Bir gün sevgili Peygamberimizin kıymetli torunları Hz Hasan ve Hz Hüseyin bir develeri olsun istemişlerdi , kendileri çocuk yaşta olduğu için deve almaya maddi imkanları yoktu , onlarda çareyi dedelerinden deve almasını istemekte buldu. Hz Peygamberin o yıllarda deve alacak maddi gücü yoktu , göz nuru torunlarını kırmadan , üzmeden bir çözüm yolu buldu ve küçük torunlarının önüne çökerek
–Haydi binin bundan daha iyi deve mi olur ? Çocuklar mutluluk içinde dedelerinin sırtına bindiler. Böylece çocukların isteği gelmişti ne onları azarlamış ne de ertelemişti , çünkü zaman ertelemeye gelmezdi. Erteleyenler her zaman kaybetmeye mahkumdu önce vefayı sonrasında da yolunu..
Başka bir örnek daha vermek isterim ; Küçük Mahzure
Mahzure her çocuk gibi dışarda oyun oynuyordu ancak oyun esnasında müezzin taklidi yaparak alaylı şekilde ezan okuyordu. Hz Peygamber o esnada oradan geçerken olanlara şahit oldu ve çocuğun yanına gelerek bir ezan da kendisine okumasını istedi. Çocuk bu istek karşısında yaptığı hatanın farkına varıp pişman oldu ve olanca gayretiyle ezanı okudu birkaç ufak hatası dışında güzel de okumuştu, Hz Muhammed (sav) hatalarını düzeltip sırtını sıvazladı ve mübarek olsun dedi. Böylece çocuğu azarlamadan doğruyu ona güzellikle göstermiş, kızılmayı bekleyen Mahzure bir de üstüne dua almıştı. Buradan bi pay almamız gerekir hata yaptığını düşündüğümüz birini özellikle de bu hatayı yapan çocuk yaşta ise asla sert bir üslup ile müdahalede bulunmayalım Hz Muhammed(sav)’e yakışan bir ümmet olmak için onun gibi tatlı dille hataları düzeltelim. Düzeltmeye çalışıyoruz diye daha büyük sorunlara dönüştürmeyelim.
Hz Peygamber’in başka bir hatırasında Zeyd henüz çocuk yaşta iken kuşu ölmüştü bu duruma da çok üzülmüştü Zeyd. Sevgili Peygamberimiz bunu fark edince de Zeyd’e taziyeye gitmişti. Üzüntüsünü paylaşmış derdine ortak olmuştu.
Sevgili Peygamberimizin daha burada yazamadığımız çok fazla vefa ve sevgi örneği mevcut. Bu yazımızda bir kaçından bahsedebildik , ancak burada bahsettiklerimiz bile hayatımızı düzene koyarken yada hayatımızda hak olan doğru bir yol çizmek isterken eminim ki çok faydası olacaktır.
Hz Peygambere layık bir ümmet olmamız için onun gibi düşünmek , onun gibi yaşamak ve onun gibi sevmemiz lazım. Her konuda bizlere öncü olması bizlerin işini çok kolaylaştırmakta, kurtuluşa ermemize bir o kadar yaklaştırmakta.. Son olarak bizlere bir ışık kaynağı olması temennisiyle
Hz Muhammed (sav) Efendimiz şöyle buyuruyor ;
Hiçbir baba çocuğuna güzel terbiyeden daha üstün bir hediye veremez.
02.01.2023
ORTAOKUL DKAB ZÜMRE BAŞKANI
Mehmet GÜNEŞ