ADEM

Sabır

Sabır kelimesi sözlükte; güçlü ve dirençli olmak anlamına gelir. Ahlaki ve dini bir terim olarak sabır; çeşitli zorluk, sıkıntı ve musibetlere karşı dirençli davranarak, yanlış tepkilerde bulunmamak ve yaşanan olumsuzlukları olumluya çevirmek için elinden geleni yapmak, elde edilemeyen şeylere haram ve yasak yollardan ulaşma konusunda istekli olmamak ve her türlü günah karşısında nefsine hakim olmak demektir. Allah’ın isimlerinden biride Sabır’dır. Allah, sabırlıdır; kullarının günahlarını cezalandırmakta acele etmez; onlara, tövbe edip kendilerini düzeltmeleri için fırsat verir. Bizlerde insanlarla ilişkilerimizde sabırlı olmalıyız. Peygamberimiz bir hadisinde şöyle buyuruyor; “Gerçek pehlivan öfkelendiği zaman nefsine hakim olabilen kimsedir.”

Kur’an da  pek çok ayette sabır ifadesi geçmektedir. Bunlar arasında ısrarla sabırlı olunmasının tavsiye edildiği ayetlerin yanı sıra, neye karşı sabırlı olunmasını açıklayan ayetlerde vardır. “And olsun biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele” (Bakara Suresi 2/155) ayetinde nelere karşı sabır gösterilmesi beklendiği ve ayrıca sabretmenin bir denenme konusu olduğu belirtilmiştir. Genel olarak baktığımızda bela ve müsibetlere dayanma, dinin emir ve yasaklarına uyma konusunda sabır tavsiye edilmiştir.

Kur’an’a baktığımızda pek çok sabır örneği vardır. Örneğin, Kehf suresinde uzun uzun Hz.Musa ile Hızır hikayesi anlatılmaktadır. Sabır ile ilgili pek çok hadis vardır. Hz.Peygamber bir kabrin başında ağlayan bir kadına rastladı ve “Allah’tan kork ve sabret” buyurdu. Kadın “Git başımdan, başıma gelen müsibeti sen yaşamadın!” diye cevap verdi. Hz. Peygamberi tanımıyordu. Kendisine, onun  Hz.Peygamber olduğunu söylendi. Bunun üzerine kadın Hz. Peygamberin kapısına gitti “Seni tanımıyordum” dedi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz ‘Sabır ancak (musibetin) ilk vurduğu andadır. ‘ buyurdu. Bu hadisi anlamak için Hz. Peygamberin hayatını ve hayatı boyunca karşılaştığı acı veren durumları düşünmek gerekir. Peygamberlik vazifesi sırasında yaşadığı eziyetler bir tarafa bir baba olarak kızı Hz. Fatıma hariç bütün evlatlarının vefatlarını yaşamış olması ve kalbinde hüznün en derinini yaşarken dilinden Allah’ı en güzel şekilde anmaktan hiç geri durmaması, sabrı nasıl anladığını yaşadığını göstermesi bakımdan önemlidir.

Hz. Aişe’nin kendisine atılan çirkin iftira karşısında yaşadıkları da insanın başına gelebilecek olumsuzluklara örnek olarak verilebilir. Bu durum karşısında Allah’ın ayetlerini bekleyerek sabretmiş ve şöyle demiştir. “Vallahi aramızdaki durumu, Yusuf’un babası Yakub’un söylediği şu sözden daha güzel anlatan başka bir örnek bulamıyorum. O şöyle demişti: “Artık bana düşen, güzel bir sabırdır. Anlattıklarınıza karşı yardımı istenilecek de ancak Allah’tır.” (Yusuf Suresi 12/8) Gerçektende Allah Hz. Aişe’nin tertemiz olduğunu bildiren ayetleri göndermekle ona en büyük yardımı yapmıştı.

Görüldüğü üzere Kur’an’da ve Hz.Peygamber’in hayatında sabır çok geniş bir çerçevede ele alınmıştır. Sabır hayatın her alanında rehber edinilmesi gereken vazgeçilmez bir erdemdir. Dünya imtihanında başarılı olabilmek için, sabredelim. Allah’ın bizi sevmesi için, sabredelim. Doğru ve müttaki olmak için, sabredelim. Allah tarafından korunmak için, sabredelim. Allah’ın rızasını kazanmak için, sabredelim. Cennete girmek için, sabredelim. Hüsrana uğramamak için, sabredelim.

 

Betül DEMİR

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni